Gülor Öküzgözü Petit Verdot 2012, geçtiğimiz sene Ambiyans Şarapevi menüsünden seçip denediğim bi şaraptı. Sabancı ailesinin bir yatırımı olarak başlayan bağ, günümüzde ne durumda ben bile bilmiyorum. Yaklaşık bir buçuk senedir ne bir tadım etkinliğinde gördüm, ne de şarap dünyasının içerisinden birinden bir şarabı hakkında konuşulduğunu işittim. Kendi hallerinde bir çizgi izliyorlar sanırım. O kadar yatırım var halbuki, Trakya’nın potansiyeli de yüksektir; biraz ilgilenseler keşke.
Neyse ben kısaca şarap tadım notunu yazayım:
Gülor Öküzgözü Petit Verdot 2012
Görünüm: Koyu mor ve temiz görünüm.
Burun: Siyah meyveler, topraksı ve tütün, biraz bibersi baharatlar ile burunda ortanın üstü kuvvette aromalara sahip.
Damak: Aromalar yine orta üstü kuvvette damakta hissediliyor, siyah meyveler ve kuru biber, tütün tonları hakim. Olgun tanen yapısı ve dolgun bir gövdeye sahip. Asidite biraz daha kuvvetli olsa oldukça dengeli bir şarap olabilirdi. Orta uzunlukta bitter bir bitişe sahip.
Kalite: İyi 84/100
Tadım Tarihi: Eylül 2015
Bu şarabı nerede içerim? Ben bir zamanlar iki günde bir gittiğim Ambiyans Şarapevi menüsünden bu şarabı denemiştim. Güzel bir menüleri vardır, uygun fiyata şişe açabilir ve bir çok butik şarabı deneyebilirsiniz. Bu mekan hakkındaki kısa yazımı da okumak isterseniz Ambiyans Şarapevi linkine tıklamanız yeterli.
Bu enteresan bir kupaj fikri. İki üzüm de kendi bağlarından mı bilmiyorum, not almamışım ne yazık ki. Öküzgözü şarapları mor renkte, canlı; asiditesi yüksek tanen yönünden biraz daha ortaya yakın şaraplar ortaya koyar. Bu nedenle Boğazkere gibi güçlü tanenli, tabiri caizse “boğazı keren” ve buruk şaraplar ortaya koyan bu üzümle kupaja girer. Petit Verdot ise Fransız üzümü, oldukça koyu renkli, kupajlara tanen ve gövde katmak için kullanılan bir üzüm. Yerli üzümlerden hangisine benzetirsin deseniz en yakını boğazkere olabilir derim. Bu nedenle enteresan bir deneme olmuş diyebilirim. Benzer bir örneği de Suvla şaraplarında görmüştük. Karasakız üzümünden çıkan şaraplar oldukça kırmızı meyve aroması içeren, gövdesi düşük ve tanenleri de oldukça yumuşak çıkan şaraplar ortaya çıkarıyor. Suvla Karasakız – Petit Verdot Reserve kırmızı şarabı ise bambaşka bir şey olmuş. Hem konsantre aromalar var, hem tanenler 2011 rekoltesinde olgun ve yuvarlak; çok başarılı bir deneme. Ülkemizde çok da isim olarak bilinmediği için hor görülen Petit Verdot aslında iyi sonuçlar da verebiliyor, bakalım hak ettiği yeri ileride bulabilecek mi?
Bu yazı gibi bir çok restoran ve seyahat önerisinde bulunduğum Instagram hesabım “alperkirdal” ı da linke tıklayarak takip edebilirsiniz.
No Responses to “Gülor Öküzgözü Petit Verdot 2012”