Asia Chai Art, günümüzde açılan onca yeni kahve dükkanına, merak salınan üçüncü dalga kahvecilere, “lattem olmadan asla”lara rağmen çay kültürünü bizlere “yeniden” keşfettirmeye kendini adamış bir mekan. Asia Chai Art hem alışveriş hem de kafe olarak Anadolu yakasında hizmet veriyor.
Yazıya başlamadan önce, bu yazı gibi bir çok restoran ve seyahat önerisinde bulunduğum Instagram hesabım “alperkirdal” ı da linke tıklayarak takip edebilirsiniz.
Çay Kültürü ve Tarihi
Efsaneye göre, kaynatılmış su dolu kabına ansızın düşen bir yaprak sonucunda oluşan kahverengi suyun zindelik ve dinçlik sağladığını gözlemleyen Çin imparatoru Shen Nong bugün dünyanın dört bir yanında sudan sonra en çok içilen içecektir.
Türkiye’ ye 1700lerde getirilen çay, ilk olarak Bursa’ ya ekiliyor; ancak iklim şartlarından yetişemiyor. Daha sonra komşu Batum’ da bol bol çıktığı tespit edilince aynı sahili paylaşan Rize’ ye ekiliyor. Bugünkü durumu malumunuzJ Türkiye, dünya sıralamasında en çok çay tüketen ülkeler arasında yer almakla beraber dünyadaki toplam çay üretiminin 5,3%’ ünü yapmaktadır.
Biz de, “Türk çayı” ile yetinmeyip dünya çaylarını tanımak, tatmak ve doğru demleme yöntemlerini öğrenmek için Kadıköy’ ün Kazasker semtinde bulunan Asia Chai Art’ın yolunu tuttuk.
İşlenişine göre altı (6) kategoriye ayrılan çay türlerinde bizim çayımız, “siyah çay” sınıfında yer almakta. Tadımda ise tüm kategorilere ait çayları tatma fırsatını yakaladık. Bunlardan birkaçı hem kokuları hem de tatları ile zihnimizde yer etmeyi başardı!
Lapsang Sou Chong, çam odunu ile tütsülenen ve tapınaklarda tütsü niyetine kullanılan, kokusuyla bizi Lagavulin’ e götürmüş bir Hint çayı. Bilinen hiçbir yararı olmamasına rağmen “isli” koku ve tatları sevenler için vazgeçilmez bir “alkolsüz” içecek.
Rooibos, Güney Afrika’ da Cape Town’ da volkanik bir bölgede yetişen ve bu nedenle içinde iki yüz civarı etken madde olan, antioksidan, antialerjik ve vücutta bir sürü minerali tamamlayan sağlıklı ve mis gibi, rahat içimli ve lezzetli bir çay. İçine vanilya – kuru/taze meyve katılabiliyor ve hatta soğuk da içilebiliyor. Saf hali yemeklere dahi katılıyor.
Asia Chai Art Özel Tavsiyesi: Matcha Çayı
Gelelim matchaya…Özel bir çay kendisi. Nitekim diğer çayların aksine, kendine has kâsesi, ölçü kaşığı ve fırçası ile geleneksel hazırlama biçiminde adeta bir seremoni yapılıyor. Yaprağın taş değirmende öğütülmesi ile bugünkü yaygın kullanım halini alıyor. Bir bardağı, antioksidan açısından on bardak yeşil çaya denk geliyor! Esas özelliği ise, tam bir sushi ve iyot kokması! Her ne kadar o anda zihnimizde, burnumuzda ve kalbimizde canlandıramasak da süt ile içimi tercih ediliyormuş… Antioksidan seviyesinin düşmemesi için ise hayvansal süttün uzak durulması tavsiye edildi. Özellikle soya ve badem sütü ile tüketimi yaygınmış. Sonradan meraktan denemiş olsak da, ne sütlü ne sütsüz halinin evimizden içeri girebileceğini sanmıyoruz.
Çay Hakkında Faydalı Bilgiler:
Çay, güneşi ne kadar az görürse aminoasitler açısından o kadar sağlıklıymış.
En verimli çay yaprağı ilk iki buçuk yaprakmış.
Türk çayını doğru demlemek için çayı soğuk suda yıkadıktan sonra yıkanan çayın üzerine soğuk su ilave edilmesi ve alttan kaynayan suyun buharının üstteki çay ve çay suyunu kısık ateşte ısıtması gerekmiş.
ADRES: 19 Mayıs, Şemsettin Günaltay Cd. No:121, Kadıköy
Tel: 0216 445 0001
No Responses to “Asia Chai Art – Çay Kültürüne Yolculuk”